Ömer Tuğrul İnançer'in 04 Şubat 2010 tarihinde Burç FM'de Sadettin Acar'ın sunduğu Seyir Defteri programında yaptığı sohbetin yazıya dönüştürülmüş halidir.
Şimdi Hocam eğer müsaade ederseniz bu hafta dinde olmayan ama dinin içine sokulan, dinden bir parçaymış gibi gösterilen ve maalesef dinin dışında olanlarında dini onun üzerine yargıladığı bazı meseleler var. Onlardan birisini eğer müsaade ederseniz konuşmak isteriz. Özellikle medya çok yetenekli bu alanda ve kullanıyor bu tür işleri.
Üfürükçülük işte nefes verme, bunun devamında cin çıkarma vesaire kadar giden bir hurafe mi diyelim bir - işte aslı var mı yok mu oradan başlayarak bu işin nasıl tahrip edildiğini ve nasıl bir noktaya getirildiğini de anlatarak gelelim. Çünkü maalesef bunun üzerinden din yargılanıyor..
E cahillerin yaptığı işe göre hüküm verilmez. Üfürükçülük vardır, haktır gerçektir ama ne yazık ki bizim toplumumuzda bir takım kanuni sebeplerden rejimden sebeplenen bu işlerde at izi kurt izine, it izi kurt izine karışmış. Bir kere nefha-i ilahiden haberi olmayanın bunlarla konuşması caiz değil. Eçhelliktir, hep istirmarlar konuşuluyor. Hakikatler konuşulmuyor. Nefha-i İlahiden haberimiz yok, toplum olarak. Nefha-i İlahi ile oluşmuş olan Hz. Ademden Hz. İnsandan yani haberimiz yok. Onun nefesinin sadece ciğerlerine oksijen göndermekten ibaret olduğu zannedilen maddesel bir anlayış içindeyiz. Nefes bu değildir. Nefes başka bir şeydir. Nefha. Nefhanın karşılığı ne. Üfürmek demek. Peki Allahü Teala "Ben size kendi ruhumdan ruh üfürdüm" demiyor mu? E demek ki üfürme var.